ÖZLEM’İN BİTİŞİ
Sedat o sokaktan her geçişte ,ama her geçişte mutlaka başını kaldırır ve onun oturduğu evin penceresine doğru şöyle bir bakardı. Perdeler çekili olsa bile bakardı , bu artık onda bir tutku halini almıştı , oysa çok iyi biliyorduki o artık bu evde oturmuyordu, ama dayanılmaz bir arzu ile bakıyordu Oysa özlem, evlenip baba evini terk edeli tam 22 sene olmuştu ve sedat hala oradan geçerken,belki misafiliğe gelmiştir ve onu bir kere daha görürüm ümidiyle bakıyordu.Çoğunlukla gözleri onu ararken, geçmişte kayınvalidesi olabilecek Şerife hanımla bazen göz göze geldiği oluyordu ve şerife hanım, sedatın neden pencerelerine baktığını çok iyi biliyordu.Onun, kızını arar gözlerini görünce dudaklarında sinsice bir gülüş peydah oluyordu , Belki de, kızının bu genç adamın kalbinde unutulmaz yaralar açmış olması ve böylesine bir evlada sahip olduğu için gururlanıyordu.Yaşlı dişi tilkinin ne düşündüğünü kim bilebilirdi ki. Oysa, onun bu haline sedat hiç kızmıyor,aksine böylesine anlayışlı bir kayınvalidesi olmadığı için hayıflanıyordu Şerife hanımla her göz göze gelişinde,onda özlem den birşeyler görür gibi oluyor ve böylece teselli buluyordu . Aslında geçmişte o kadar çok seviyor olmasına karşın ,bazen, onun yüzünü hatırlamakta güçlük çekiyordu.Acaba hala o kadar çok güzelmiydi ve onunla karşılaşmış olsa geçmişte olduğu gibi yine eli ayağı bir birine dolaşacakmıydı Bütün vücüdunu tarifsiz bir ateş,bir sıcaklık kaplayacakmıydı.Bütün bütün bunlaracevap vermekte zorlanıyordu
Acaba hala özlemi delice bir tutkuyla seviyormuydu, yoksa geçmişte kalbinde buruk bir tat bırakan,ve şimdi bir hayalden ibaret olan o sevgiliye mi aşıktı.Bütün bunları cevaplamaktan acizdi Kendisini onun karşısında aciz hissetttiği, ve bir çok kereler gururunu bile ayaklar altına aldığı anlar olmuştu.Acaba şimdi olsa bütün bütün bu zayıflık belirtilerini gösterirmiydi,bilmiyor,bilemiyordu.
Ama her seferinde sarı badanalı iki katlı evin önünden geçerken gözleriyle onu hala arıyorsa bunu cevaplamaktan acizdi. Ah ne olurdu onu yıllar sonra bir kerecik görebilseydi.Zamanın acımasızlığı onda ne gibi izler bırakmıştı ve hala çok güzelmiydi , kendisini gördüğünde, özlemde onu tanıyacakmıydı, yine onun can yakıcı tebessümünü gördüğünde kendisini çaresiz hissedecekmiydi bütün bunları merak ediyor ve yeterli cevabı veremiyordu. Yol boyunca bunları düşünmekten kendini alamamıştı hay Allah dedi içinden, şimdi nerden takılmıştı aklına bunlar, bir mana veremedi . Özlem’lerin evinin önünden arabası ile geçerken direksiyonu kendi oturduğu sokağa doğru çevirdi ve ağır ağır yokuşu indi yolun bitiminden sola döndü.Park yerine geldiğinde aracı çevirdi ve park etmeğe başladı aracı henüz yerine yerleştirmiştiki, teyze oğlu ziya koşarak yanına geldi , nefes nefese idi:
- Sedat (dedi )seninki geçiyor ulan...... !
Ziyanın bu telaşlı koşuşturmasına bir mana veremedi arabanın ön camından gözlerini kaldırdı, hemen karşıda oturduğu evin pencerelerine doğru baktı.Kimseyi göremedi. Sonra başını çevirip etrafta karısı Seval’in geçip geçmediğine baktı görememişti içinden, herhalde bu saatte alışverişten dönüyor olmali dedi, dikkatlice baktığı halde onu görememişti
- Nerde ...(diye sordu)
-İşte ulan (dedi ziya) baksana karşında
Sedat yine anlamamıştı
-Hani nerde
- Salak kimi arıyorsun baksana özlem geçiyor
diye cevap verdi Ziya. Sedat bir an anlayamadı ama hemen toparlandı Ziyanın,özlem derken kimi kastettiğini anlamıştı o yıllardır görmek tutkusuyla çıldırdığı hayali sevgilisi Özlem olmalıydı ,ve geçiyordu.Geçiyordu ne kelime önünden geçmiş ve uzaklaşmıştı bile silüetini gördü birden aptallaştı arabadan fırladı ileri doğru bir hamle yaptı , yetişemem korkusuyla tekrar arabaya bindi oysa genç kız ancak on onbeş adım önündeydi. tekrar arabayı çalıştırdı öne doğru bir hamle yaptı vaz geçti terkar aracı yerine çekti.Araçtan indi ardından koşmak istedi, ama sanki birşeyler onu ayaklarından çekiyordu. Birden başını kaldırıp evine doğru baktı. karısı Seval cama çıkmış onun gelmesini bekliyordu.Olan bitenden haberi yoktu , bu arada Özlem de adımlarını yavaşlatmıştı.Sedat bir an sanki onun, onca sene sonra tekrar peşinden gelmesini bekliyormuş hissine kapıldı , bir an düşündü eğer peşinden onu görmek için giderse sanki içinden bir şeylerin yıkılacağı hissine kapıldı. hala peşinden koşmak düşüncesi aklından geçtiği için kendi kendine aşağıladı.Mantığı bu sefer hislerine galip gelmişti.Kimbilir 22 sene evvel de böylesine mantığını değilde hislerini kullanmış olsa idi belkide şimdi Seval yerine Özlem ile evli olacaktı ama şimdiki kadar mutlu olacakmıydı işte o biraz şüpheli idi , genç kızın arkasından nostaljik bir buruklukla baktı baktı ve kızgınlığını arabanın tekerleğinden çıkardı öylesine bir tekme atmıştıki canı yanmıştı evet gerçektende yanmıştıki gözlerinden iki damla yaşın akmasına mani olamadı.Ama,bir an onu görmeyi, onunla olmayı değil’de onun hatıralarınla yaşamayı istediğini anladı. Ve sonra içinden ,kimbilir belkide bir 22 sene sonra şansımı bir denerim diye düşündü . Ama öylesine derin bir iç geçirdiki. Göğsü neredeyse aldığı oksijenden patlayacakmış gibi oldu.Bir an bunun nedenini anlamadı. Camda Karısı ise hala onun eve gelmesini bekliyordu Sevalle göz göze geldiğinde ise bir anda deminki ruh haletinden sıyrılıverdi. Özlem çoktan aklından uçup gitmişti bile. Elini kaldırıp karısına selam verdi .
- Sedat bir saattir ne yapıyorsun aşağıda,
- Hiç karıcığım lastiklerin havasını kontrol ediyordum.
- Yaa, Öylemi...... ,Ben senin havanı 22 yıl evel söndürdüğümü sanıyordum. Yanılıyormuyum yoksa ne dersin.
Sedat cevap vermedi ama sinsice güldü.İçinden iyi ki,bir hıyarlık yapıpta Özlemin peşinden gitmemişim diye düşündü. Çünki Seval , Özlem,Sedatın yanından geçerken perdenin arkasındaydı,ve merakla kocasının ne yapacağına bakıyordu. Özlem onun yanından geçtikten sonra çıkmıştı. ve camdan öylece kocasına bakıyordu , Göya Özlemi görmemiş pozlarındaydı. Oysa o , Hepsinden evvel görmüş merakla, Kocasının Onu gördüğünde nasıl bir tepki vereceğini çok merak ediyordu.Ama Sedat imtihanı başarıyla geçmişti az kalsın kopya çekerken suç üstü yakalanacaktı.
04.00 - 7- EKİM-1996-pazartesi
Sedat o sokaktan her geçişte ,ama her geçişte mutlaka başını kaldırır ve onun oturduğu evin penceresine doğru şöyle bir bakardı. Perdeler çekili olsa bile bakardı , bu artık onda bir tutku halini almıştı , oysa çok iyi biliyorduki o artık bu evde oturmuyordu, ama dayanılmaz bir arzu ile bakıyordu Oysa özlem, evlenip baba evini terk edeli tam 22 sene olmuştu ve sedat hala oradan geçerken,belki misafiliğe gelmiştir ve onu bir kere daha görürüm ümidiyle bakıyordu.Çoğunlukla gözleri onu ararken, geçmişte kayınvalidesi olabilecek Şerife hanımla bazen göz göze geldiği oluyordu ve şerife hanım, sedatın neden pencerelerine baktığını çok iyi biliyordu.Onun, kızını arar gözlerini görünce dudaklarında sinsice bir gülüş peydah oluyordu , Belki de, kızının bu genç adamın kalbinde unutulmaz yaralar açmış olması ve böylesine bir evlada sahip olduğu için gururlanıyordu.Yaşlı dişi tilkinin ne düşündüğünü kim bilebilirdi ki. Oysa, onun bu haline sedat hiç kızmıyor,aksine böylesine anlayışlı bir kayınvalidesi olmadığı için hayıflanıyordu Şerife hanımla her göz göze gelişinde,onda özlem den birşeyler görür gibi oluyor ve böylece teselli buluyordu . Aslında geçmişte o kadar çok seviyor olmasına karşın ,bazen, onun yüzünü hatırlamakta güçlük çekiyordu.Acaba hala o kadar çok güzelmiydi ve onunla karşılaşmış olsa geçmişte olduğu gibi yine eli ayağı bir birine dolaşacakmıydı Bütün vücüdunu tarifsiz bir ateş,bir sıcaklık kaplayacakmıydı.Bütün bütün bunlaracevap vermekte zorlanıyordu
Acaba hala özlemi delice bir tutkuyla seviyormuydu, yoksa geçmişte kalbinde buruk bir tat bırakan,ve şimdi bir hayalden ibaret olan o sevgiliye mi aşıktı.Bütün bunları cevaplamaktan acizdi Kendisini onun karşısında aciz hissetttiği, ve bir çok kereler gururunu bile ayaklar altına aldığı anlar olmuştu.Acaba şimdi olsa bütün bütün bu zayıflık belirtilerini gösterirmiydi,bilmiyor,bilemiyordu.
Ama her seferinde sarı badanalı iki katlı evin önünden geçerken gözleriyle onu hala arıyorsa bunu cevaplamaktan acizdi. Ah ne olurdu onu yıllar sonra bir kerecik görebilseydi.Zamanın acımasızlığı onda ne gibi izler bırakmıştı ve hala çok güzelmiydi , kendisini gördüğünde, özlemde onu tanıyacakmıydı, yine onun can yakıcı tebessümünü gördüğünde kendisini çaresiz hissedecekmiydi bütün bunları merak ediyor ve yeterli cevabı veremiyordu. Yol boyunca bunları düşünmekten kendini alamamıştı hay Allah dedi içinden, şimdi nerden takılmıştı aklına bunlar, bir mana veremedi . Özlem’lerin evinin önünden arabası ile geçerken direksiyonu kendi oturduğu sokağa doğru çevirdi ve ağır ağır yokuşu indi yolun bitiminden sola döndü.Park yerine geldiğinde aracı çevirdi ve park etmeğe başladı aracı henüz yerine yerleştirmiştiki, teyze oğlu ziya koşarak yanına geldi , nefes nefese idi:
- Sedat (dedi )seninki geçiyor ulan...... !
Ziyanın bu telaşlı koşuşturmasına bir mana veremedi arabanın ön camından gözlerini kaldırdı, hemen karşıda oturduğu evin pencerelerine doğru baktı.Kimseyi göremedi. Sonra başını çevirip etrafta karısı Seval’in geçip geçmediğine baktı görememişti içinden, herhalde bu saatte alışverişten dönüyor olmali dedi, dikkatlice baktığı halde onu görememişti
- Nerde ...(diye sordu)
-İşte ulan (dedi ziya) baksana karşında
Sedat yine anlamamıştı
-Hani nerde
- Salak kimi arıyorsun baksana özlem geçiyor
diye cevap verdi Ziya. Sedat bir an anlayamadı ama hemen toparlandı Ziyanın,özlem derken kimi kastettiğini anlamıştı o yıllardır görmek tutkusuyla çıldırdığı hayali sevgilisi Özlem olmalıydı ,ve geçiyordu.Geçiyordu ne kelime önünden geçmiş ve uzaklaşmıştı bile silüetini gördü birden aptallaştı arabadan fırladı ileri doğru bir hamle yaptı , yetişemem korkusuyla tekrar arabaya bindi oysa genç kız ancak on onbeş adım önündeydi. tekrar arabayı çalıştırdı öne doğru bir hamle yaptı vaz geçti terkar aracı yerine çekti.Araçtan indi ardından koşmak istedi, ama sanki birşeyler onu ayaklarından çekiyordu. Birden başını kaldırıp evine doğru baktı. karısı Seval cama çıkmış onun gelmesini bekliyordu.Olan bitenden haberi yoktu , bu arada Özlem de adımlarını yavaşlatmıştı.Sedat bir an sanki onun, onca sene sonra tekrar peşinden gelmesini bekliyormuş hissine kapıldı , bir an düşündü eğer peşinden onu görmek için giderse sanki içinden bir şeylerin yıkılacağı hissine kapıldı. hala peşinden koşmak düşüncesi aklından geçtiği için kendi kendine aşağıladı.Mantığı bu sefer hislerine galip gelmişti.Kimbilir 22 sene evvel de böylesine mantığını değilde hislerini kullanmış olsa idi belkide şimdi Seval yerine Özlem ile evli olacaktı ama şimdiki kadar mutlu olacakmıydı işte o biraz şüpheli idi , genç kızın arkasından nostaljik bir buruklukla baktı baktı ve kızgınlığını arabanın tekerleğinden çıkardı öylesine bir tekme atmıştıki canı yanmıştı evet gerçektende yanmıştıki gözlerinden iki damla yaşın akmasına mani olamadı.Ama,bir an onu görmeyi, onunla olmayı değil’de onun hatıralarınla yaşamayı istediğini anladı. Ve sonra içinden ,kimbilir belkide bir 22 sene sonra şansımı bir denerim diye düşündü . Ama öylesine derin bir iç geçirdiki. Göğsü neredeyse aldığı oksijenden patlayacakmış gibi oldu.Bir an bunun nedenini anlamadı. Camda Karısı ise hala onun eve gelmesini bekliyordu Sevalle göz göze geldiğinde ise bir anda deminki ruh haletinden sıyrılıverdi. Özlem çoktan aklından uçup gitmişti bile. Elini kaldırıp karısına selam verdi .
- Sedat bir saattir ne yapıyorsun aşağıda,
- Hiç karıcığım lastiklerin havasını kontrol ediyordum.
- Yaa, Öylemi...... ,Ben senin havanı 22 yıl evel söndürdüğümü sanıyordum. Yanılıyormuyum yoksa ne dersin.
Sedat cevap vermedi ama sinsice güldü.İçinden iyi ki,bir hıyarlık yapıpta Özlemin peşinden gitmemişim diye düşündü. Çünki Seval , Özlem,Sedatın yanından geçerken perdenin arkasındaydı,ve merakla kocasının ne yapacağına bakıyordu. Özlem onun yanından geçtikten sonra çıkmıştı. ve camdan öylece kocasına bakıyordu , Göya Özlemi görmemiş pozlarındaydı. Oysa o , Hepsinden evvel görmüş merakla, Kocasının Onu gördüğünde nasıl bir tepki vereceğini çok merak ediyordu.Ama Sedat imtihanı başarıyla geçmişti az kalsın kopya çekerken suç üstü yakalanacaktı.
04.00 - 7- EKİM-1996-pazartesi
No comments:
Post a Comment